KÜBRA EJDER ÜSTÜN (Fizyoterapist )
Köşe Yazarı
KÜBRA EJDER ÜSTÜN (Fizyoterapist )
 

GÜNÜMÜZÜN HASTALIĞI ‘BEL FITIĞI’

Günümüzde çok sık rastlanan bu hastalık, doğru tedavi edildiği takdirde iyileşme oranı çok yüksektir. Erken teşhis tedavi açısından çok önemlidir. Erken teşhiste bulunulan hastalara uygun tedaviye karar aşaması kısalır ve tedavi daha kısa sürede, hastalık ilerlemeden olumlu sonuç verir. Fıtığın tekrarlamaması için hastaya belini nasıl koruyacağı bilgisi verilir. Yatakta ayakta ve otururken nelere dikkat etmesi gerektiği fizyoterapist  tarafından söylenir. Belimiz vücudumuzun ağırlığını taşıyan, yükü kalçadan bacaklara aktaran ve aynı zamanda günlük aktivitemiz içerisinde gövdemizin hareketli olmasını sağlayan bir yapıdır. Belimizde 5 adet omur ve bu omurları birbirine bağlayan kıkırdak yastıkçıklar (disk), eklem yapıları ve bunlara destek olan yumuşak dokular bulunur. Bel omurları, harekete katkısı ve yük taşıma özelliğinin yanında omurganın diğer kısımları gibi omurilik ve sinir köklerine koruyuculuk görevi yapar. Bel omurlarının içerisinden bacakların kas kontrolünü sağlayan, bacakların duyusunu taşıyan ve idrar, gaita ve seksüel fonksiyonların kontrolünü sağlayan sinirler geçer. Diskin dış kılıfının zayıflaması veya yırtılması ile iç kısım dışarıya doğru kayar ve sinirlere baskı yapmaya başlarsa buna "bel fıtığı" denir. Dış tabakadaki zayıflama veya yırtılma daha çok bel ağrısına yol açarken, iç tabakanın dışarıya doğru yer değiştirmesi olarak tanımlanabilecek bel fıtığı sinir kökü üzerine baskı yaptığı için özelikle bacağa vuran ağrıya yol açar.  BELİRTİLERİ Bel fıtığında bel ağrısından daha ön planda olan bacak ağrısıdır. Sinirlere olan basının düzeyine göre uylukta, bacakta ve ayakta ağrı, güçsüzlük ve uyuşukluk hissi oluşabilir. Ağrı hafif, orta veya şiddetli olabilir.  Genellikle tek taraflıdır. Taraf değiştirebilir veya iki taraflı olabilir. İleri vakalarda bacak kaslarında erime, incelme, bacakta üşüme olabilir, idrar yapamama veya idrar kaçırma görülebilir. Öksürme, hapşırma, uzun süreli oturma, otomobil kullanma, öne doğru eğilme, ağrıyı arttırır. Skolyoz adı verilen omurganın eğilmesi sık rastlanan bir bulgudur. NEDENLERİ Bel omurlarına fazla yük binerse (aşırı kilo alma ve ağır kaldırma), bele destek olan diğer yapılar özellikle bel ve karın kasları zayıflarsa (egzersiz yokluğu),sigara tüketmek, uygun olmayan pozisyonlarda yapılan fiziksel aktiviteler, duruş bozuklukları(uzun süre yanlış pozisyonda oturarak veya ayakta çalışma), bir travma sonucunda(düşme/trafik kazası),stres, tekrarlayan hareketler veya yapısal ve genetik nedenlerle disklerde bozulma bel ağrısına ve bel fıtığına neden olabilir. Beldeki hareketin büyük çoğunluğunu 4. ve 5. bel omurları ile 5. bel omuru ile sakrum kemiği arasındaki eklemler oluşturur. Bu yüzden fıtıklaşmayı da biz en fazla bu bölgede görürüz. Çoğunlukla  20-50 yaşlar arasında görülür. Bunun nedeni disklerde bulunan sıvının zamanla azalması ve yıpranmasıdır. Bel fıtığı hastalığının ileri düzeyde olması felç gibi ciddi sorunları doğurabilir. NASIL TEŞHİS KONUR? Tanıda klinik muayene çok önemlidir. Detaylı bir muayene ile ağrının kaynağının saptanması mümkün olabilmektedir. Tanının kesinleştirilmesi MRI incelemesi ile sağlanır. Şüpheli vakalarda EMG adı verilen sinir ölçümü de tanıya yardımcı olarak yapılmalıdır TEDAVI YÖNTEMLERI Disk hernisinin tedavisindeki birinci amaç hastanın ağrısının giderilerek günlük normal yaşantısına geri döndürülmesinin sağlanmasıdır. Bel ağrılarını akut ve kronik olmak üzere 2 gruba ayırabiliriz. Akut bel ağrılarında genellikle ağrı birkaç gün içerisinde azalır ve birkaç hafta sonra tamamen geçer. Ağrı 3 aydan daha fazla sürerse bu ağrıya kronik bel ağrısı denir. Bilimsel araştırmalara göre bel fıtığı vakalarının ancak 3 ü ameliyatla tedavi edilmektedir. Geri kalan 97si, ameliyatsız tedavi edilir. Ne yazık ki ülkemizde bel fıtığı denince akla hemen ameliyat gelmektedir. 1-Akut bel ağrısında tedavi Kas ve yumuşak dokuların aşırı gerilmesine veya ufak yaralanmalara bağlı olan bel ağrısında  (Mekanik bel ağrısı) ağrı kesiciler, kas gevşeticiler ve kısa süreli yatak istirahati(5günü geçmeyen) tek başına çoğu olguda yeterlidir.  Bu süreçte hastanın ağrısında artma olmaz veya kuvvet kaybı gelişmezse hastanın fizik tedavi alması önerilir.  2-Kronik bel ağrısında tedavi  Neden bel fıtığı, bel kayması, omurga kanalının daralması, disk dokusunun yıpranması olan olgularda eğer ilerleyici nörolojik bulgular (kalça ve bacakta kas güçsüzlüğü, düşük ayak, istemli gaita ve idrar yapamama, felç) varsa cerrahi girişim, yoksa öncelikle ağrı kesici, kas gevşetici ve kısa süreli yatak istirahatini takiben fizik tedavi, kas egzersizleri önerilir.  Yatak istirahatinde, yatak sert ve düzgün olmalı vücut ağırlığı ile çökmemelidir. Sırtüstü uzanıp bacakların altına yastık koymak en iyi dinlenme şeklidir.  Egzersizler için acele edilmemeli. Ağrılar düzeldikten ve klinik tablo yerine oturduktan sonra yapılmalıdır. İlk dönemlerde öncelikle istirahat çok önemlidir. Tekrarlayan bel ağrılarının önüne geçilmesi için hastanın fazla kilolarından kurtulması, varsa  sigara içmeyi bırakması, bel, sırt ve karın kaslarına yönelik kas egzersizlerini düzenli ve sürekli yapması(bel kaslarının kuvvetlenmesi ve bel eklemine düşen yükün azalması için önemli),bacak arkasında kısa olan kasların gerilmesi, kısalık varsa bel kaslarının gerilmesi, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesi gerekmektedir. Egzersiz programları ile beraber yüzme de önerilen bir durumdur. Klinik pilates, Klinik masaj, Spinal manipülasyon, Kuru iğne tedavisi , Akupunktur, Hacamat, Bantlama teknikleri günümüzde fizyoterapistler tarafından sık kullanılan ve etkili tedavi yöntemleridir. Özellikle  Kuru iğne tedavisi  ağrı kesmede ve bölgede dolanımı artırarak  doku iyileşmesini hızlandıran etkili bir  yöntemdir. İnfraruj,ultrason,tens,hotpack,coldpack,lazer,compex (kuvvetlendirici akım),traksiyon(çekme) tedavisi, magnetik alan ,kısa dalga diatermi gibi fizik tedavi ajanları rehabilitasyon sürecine yardımcı olarak kullanılmaktadır.  Herkese ağrısız, hareketli, stresten uzak iyi günler diliyorum.
Ekleme Tarihi: 30 Temmuz 2019 - Salı
KÜBRA EJDER ÜSTÜN (Fizyoterapist )

GÜNÜMÜZÜN HASTALIĞI ‘BEL FITIĞI’

Günümüzde çok sık rastlanan bu hastalık, doğru tedavi edildiği takdirde iyileşme oranı çok yüksektir. Erken teşhis tedavi açısından çok önemlidir. Erken teşhiste bulunulan hastalara uygun tedaviye karar aşaması kısalır ve tedavi daha kısa sürede, hastalık ilerlemeden olumlu sonuç verir. Fıtığın tekrarlamaması için hastaya belini nasıl koruyacağı bilgisi verilir. Yatakta ayakta ve otururken nelere dikkat etmesi gerektiği fizyoterapist  tarafından söylenir.
Belimiz vücudumuzun ağırlığını taşıyan, yükü kalçadan bacaklara aktaran ve aynı zamanda günlük aktivitemiz içerisinde gövdemizin hareketli olmasını sağlayan bir yapıdır. Belimizde 5 adet omur ve bu omurları birbirine bağlayan kıkırdak yastıkçıklar (disk), eklem yapıları ve bunlara destek olan yumuşak dokular bulunur. Bel omurları, harekete katkısı ve yük taşıma özelliğinin yanında omurganın diğer kısımları gibi omurilik ve sinir köklerine koruyuculuk görevi yapar. Bel omurlarının içerisinden bacakların kas kontrolünü sağlayan, bacakların duyusunu taşıyan ve idrar, gaita ve seksüel fonksiyonların kontrolünü sağlayan sinirler geçer. Diskin dış kılıfının zayıflaması veya yırtılması ile iç kısım dışarıya doğru kayar ve sinirlere baskı yapmaya başlarsa buna "bel fıtığı" denir. Dış tabakadaki zayıflama veya yırtılma daha çok bel ağrısına yol açarken, iç tabakanın dışarıya doğru yer değiştirmesi olarak tanımlanabilecek bel fıtığı sinir kökü üzerine baskı yaptığı için özelikle bacağa vuran ağrıya yol açar. 
BELİRTİLERİ
Bel fıtığında bel ağrısından daha ön planda olan bacak ağrısıdır. Sinirlere olan basının düzeyine göre uylukta, bacakta ve ayakta ağrı, güçsüzlük ve uyuşukluk hissi oluşabilir. Ağrı hafif, orta veya şiddetli olabilir.  Genellikle tek taraflıdır. Taraf değiştirebilir veya iki taraflı olabilir. İleri vakalarda bacak kaslarında erime, incelme, bacakta üşüme olabilir, idrar yapamama veya idrar kaçırma görülebilir. Öksürme, hapşırma, uzun süreli oturma, otomobil kullanma, öne doğru eğilme, ağrıyı arttırır. Skolyoz adı verilen omurganın eğilmesi sık rastlanan bir bulgudur.
NEDENLERİ
Bel omurlarına fazla yük binerse (aşırı kilo alma ve ağır kaldırma), bele destek olan diğer yapılar özellikle bel ve karın kasları zayıflarsa (egzersiz yokluğu),sigara tüketmek, uygun olmayan pozisyonlarda yapılan fiziksel aktiviteler, duruş bozuklukları(uzun süre yanlış pozisyonda oturarak veya ayakta çalışma), bir travma sonucunda(düşme/trafik kazası),stres, tekrarlayan hareketler veya yapısal ve genetik nedenlerle disklerde bozulma bel ağrısına ve bel fıtığına neden olabilir.
Beldeki hareketin büyük çoğunluğunu 4. ve 5. bel omurları ile 5. bel omuru ile sakrum kemiği arasındaki eklemler oluşturur. Bu yüzden fıtıklaşmayı da biz en fazla bu bölgede görürüz. Çoğunlukla  20-50 yaşlar arasında görülür. Bunun nedeni disklerde bulunan sıvının zamanla azalması ve yıpranmasıdır. Bel fıtığı hastalığının ileri düzeyde olması felç gibi ciddi sorunları doğurabilir.
NASIL TEŞHİS KONUR?
Tanıda klinik muayene çok önemlidir. Detaylı bir muayene ile ağrının kaynağının saptanması mümkün olabilmektedir. Tanının kesinleştirilmesi MRI incelemesi ile sağlanır. Şüpheli vakalarda EMG adı verilen sinir ölçümü de tanıya yardımcı olarak yapılmalıdır
TEDAVI YÖNTEMLERI
Disk hernisinin tedavisindeki birinci amaç hastanın ağrısının giderilerek günlük normal yaşantısına geri döndürülmesinin sağlanmasıdır. Bel ağrılarını akut ve kronik olmak üzere 2 gruba ayırabiliriz. Akut bel ağrılarında genellikle ağrı birkaç gün içerisinde azalır ve birkaç hafta sonra tamamen geçer. Ağrı 3 aydan daha fazla sürerse bu ağrıya kronik bel ağrısı denir. Bilimsel araştırmalara göre bel fıtığı vakalarının ancak 3 ü ameliyatla tedavi edilmektedir. Geri kalan 97si, ameliyatsız tedavi edilir. Ne yazık ki ülkemizde bel fıtığı denince akla hemen ameliyat gelmektedir.
1-Akut bel ağrısında tedavi
Kas ve yumuşak dokuların aşırı gerilmesine veya ufak yaralanmalara bağlı olan bel ağrısında 
(Mekanik bel ağrısı) ağrı kesiciler, kas gevşeticiler ve kısa süreli yatak istirahati(5günü geçmeyen) tek başına çoğu olguda yeterlidir.  Bu süreçte hastanın ağrısında artma olmaz veya kuvvet kaybı gelişmezse hastanın fizik tedavi alması önerilir. 
2-Kronik bel ağrısında tedavi
 Neden bel fıtığı, bel kayması, omurga kanalının daralması, disk dokusunun yıpranması olan olgularda eğer ilerleyici nörolojik bulgular (kalça ve bacakta kas güçsüzlüğü, düşük ayak, istemli gaita ve idrar yapamama, felç) varsa cerrahi girişim, yoksa öncelikle ağrı kesici, kas gevşetici ve kısa süreli yatak istirahatini takiben fizik tedavi, kas egzersizleri önerilir. 
Yatak istirahatinde, yatak sert ve düzgün olmalı vücut ağırlığı ile çökmemelidir. Sırtüstü uzanıp bacakların altına yastık koymak en iyi dinlenme şeklidir.  Egzersizler için acele edilmemeli. Ağrılar düzeldikten ve klinik tablo yerine oturduktan sonra yapılmalıdır. İlk dönemlerde öncelikle istirahat çok önemlidir. Tekrarlayan bel ağrılarının önüne geçilmesi için hastanın fazla kilolarından kurtulması, varsa  sigara içmeyi bırakması, bel, sırt ve karın kaslarına yönelik kas egzersizlerini düzenli ve sürekli yapması(bel kaslarının kuvvetlenmesi ve bel eklemine düşen yükün azalması için önemli),bacak arkasında kısa olan kasların gerilmesi, kısalık varsa bel kaslarının gerilmesi, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesi gerekmektedir. Egzersiz programları ile beraber yüzme de önerilen bir durumdur.
Klinik pilates, Klinik masaj, Spinal manipülasyon, Kuru iğne tedavisi , Akupunktur, Hacamat, Bantlama teknikleri günümüzde fizyoterapistler tarafından sık kullanılan ve etkili tedavi yöntemleridir. Özellikle  Kuru iğne tedavisi  ağrı kesmede ve bölgede dolanımı artırarak  doku iyileşmesini hızlandıran etkili bir  yöntemdir. İnfraruj,ultrason,tens,hotpack,coldpack,lazer,compex (kuvvetlendirici akım),traksiyon(çekme) tedavisi, magnetik alan ,kısa dalga diatermi gibi fizik tedavi ajanları rehabilitasyon sürecine yardımcı olarak kullanılmaktadır. 
Herkese ağrısız, hareketli, stresten uzak iyi günler diliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hacilarhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.