Op. Dr.Ahmet Turan  DURAK
Köşe Yazarı
Op. Dr.Ahmet Turan DURAK
 

MİDE KANSERİNDEN KORUNMAK TEDAVİ ETMEKTEN KOLAYDIR

Değerli hemşerilerim bu yazımda Tubitak desteğiyle 2012-20015 yılları arasında 3 yıl süren bilimsel çalışmalarda yaptığımız, bilime katkıda bulunduğumuz ve üzerine tez yazdığım bir konu olan mide kanserinden bahsetmek istiyorum. Hemen can alıcı bir cümleyle giriş yapmak istiyorum. Dünya'da kansere bağlı ölümlerde birinci sırada yer almaktadır. Bizim bu konuyu irdelememiz bunda bir değişikliğe neden olacak mı? Cevap evet, tabi ki olacaktır. ABD'de yemek alışkanlıklarında ve çevresel faktörlerdeki düzenlemeler ile yedinci sıraya düşmüştür. Özellikle Japonya'da mide kanserine bağlı ölüm oranları gerek erken tarama ve gerekse halkın bu konudaki duyarlı olması nedeniyle çok azalmıştır. Dünyanın doğusunda mide kanseri sıklığı beslenme alışkanlığında tuzlu ve tütsülenmiş yiyeceklerin yer alması nedeniyle daha yüksektir. Aynı şekilde ülkemizin doğusunda da batısına oranla bu hastalık daha sıktır. Doğudan batıya göç eden ailelerde bu sıklığın yıllar içerisinde azalması olayın genetik zemini olmasına rağmen büyük oranda da çevresel etmenlerden ve beslenme alışkanlıklarından etkilendiğinin en büyük kanıtlarındandır. Mide kanserinin sebebi henüz netlik kazanmamıştır ancak risk oluşturduğunu bildiğimiz durumlar mevcuttur. Bunlardan değiştirmeyeceklerimiz: ırk( Asya ve Afrika toplumunda daha fazla), yaş( mide kanserli hastaların çoğunluğu 72 yaşından büyüktür), cinsiyet(erkeklerde daha sık) gibi faktörlerden sonra değişiklik yapabileceğimiz bir faktör olan beslenme alışkanlıkları gelmektedir. Tütsülenmiş, tuzlanmış, turşuya basılmış veya aşırı tuzlu yiyeceklerden zengin yiyecekleri yiyenlerde mide kanseri gelişme riski artmaktadır. Diğer taraftan taze sebze meyvelerin yenilmesi, yüksek doz C vitamini alımı, sarımsak, yeşil çay bu hastalığa karşı koruyucu olabilmektedir. Yine mide kanseri riskini mide iltihabına sebep olarak 6 kat arttırdığını bildiğimiz Helikobakter pilori isimli bakteri varlığı da değiştirebileceğimiz sebepler arasındadır. Toplumun büyük çoğunluğunda bulunan bu bakteri genelde midede yaşar ve oluşturduğu iltihabın devamında mide ülseri ve mide kanseri oluşumuna zemin hazırlar. Sigara içenlerde içmeyenlere göre daha sık mide kanseri rastlanmaktadır. Bilinen risk faktörlerinin çoğunu taşıyan kişilerde mide kanseri gelişmeyebilir. Örneğin; birçok kişinin midesinde Helikobakter pilori bakterisi vardır, fakat hiç mide kanseri gelişmez. Diğer taraftan bilinen risk faktörü olmayanlarda bazen bu hastalık ortaya çıkabilmektedir. Mide kanseri farklı tiplerde olsa da aynı belirtilerle karşımıza gelirler. Ancak sinsi seyirli bir hastalıktır ve bulgular maalesef geç belirir. Karında mide bölgesinde belirli-belirsiz bir rahatsızlık hissi en sık başlangıç belirtidir. Hastalığın ileri evrelerinde en sık belirtiler kilo kaybı ve karın ağrısıdır. İştahsızlık, halsizlik, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, midede dolgunluk ve şişkinlik hissi diğer belirtilerdir. Kan tükürme sık rastlanan belirti değildir fakat gizli kanama sıktır. Hastaların bir kısmı karaciğer büyümesi, karında sıvı birikmesi veya sarılık gibi ilerlemiş hastalık bulguları ile karşımıza çıkarlar. İleri evrelerde sol köprücük kemiği üstü lenf bezi büyümesi ele gelebilir. Bu belirtiler çoğunlukla kanser dışı nedenlere bağlıdır. Ülser, gastrit ve infeksiyon gibi diğer sağlık problemleri aynı belirtilere sebep olabilir. Mide kanserinde temel tanı aracı üst gastrointestinal endoskopidir(ışıklı kamerayla midenin içine bakılması). Bu yöntemle mide iç yüzeyi tamamen görülür ve şüpheli alanlardan parçalar alınarak tanı konulur. Endoskopi ve biyopsi ile mide kanserlerinin %95'den fazlası tanımlanabilir. Tanı kesinleştikten sonra hastalığın derecesinin belirlenmesi için bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans, abdominal ultrasonografi ve endosonografi hastalığın yaygınlığını gösterme açısından yararlıdırlar. Diğer bir yöntem de laparaskopidir (genel anestezi altında ışıklı bir kamera ile karın içerisine bakılması). Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi bu yazının amacı elimizde olan ve değiştirebileceğimiz etkenlerden haberdar olmaktır. Gayretimizi buraya yöneltmeliyiz. Beslenme alışkanlığımızı düzenlemek, taze meyve ve sebze tüketmek, tütsülenmiş gıdalardan ve alkol- sigaradan uzak durmak, mide kanseri gibi pek çok kanser türü için koruyucudur. Unutmayalım ki değerli hemşerilerim 'korumak hastalığı tedavi etmekten daha kolaydır'. En kalbi hürmetlerimle sağlıklı günler diliyorum
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2017 - Cumartesi
Op. Dr.Ahmet Turan  DURAK

MİDE KANSERİNDEN KORUNMAK TEDAVİ ETMEKTEN KOLAYDIR

Değerli hemşerilerim bu yazımda Tubitak desteğiyle 2012-20015 yılları arasında 3 yıl süren bilimsel çalışmalarda yaptığımız, bilime katkıda bulunduğumuz ve üzerine tez yazdığım bir konu olan mide kanserinden bahsetmek istiyorum. Hemen can alıcı bir cümleyle giriş yapmak istiyorum. Dünya'da kansere bağlı ölümlerde birinci sırada yer almaktadır. Bizim bu konuyu irdelememiz bunda bir değişikliğe neden olacak mı? Cevap evet, tabi ki olacaktır. ABD'de yemek alışkanlıklarında ve çevresel faktörlerdeki düzenlemeler ile yedinci sıraya düşmüştür. Özellikle Japonya'da mide kanserine bağlı ölüm oranları gerek erken tarama ve gerekse halkın bu konudaki duyarlı olması nedeniyle çok azalmıştır. Dünyanın doğusunda mide kanseri sıklığı beslenme alışkanlığında tuzlu ve tütsülenmiş yiyeceklerin yer alması nedeniyle daha yüksektir. Aynı şekilde ülkemizin doğusunda da batısına oranla bu hastalık daha sıktır. Doğudan batıya göç eden ailelerde bu sıklığın yıllar içerisinde azalması olayın genetik zemini olmasına rağmen büyük oranda da çevresel etmenlerden ve beslenme alışkanlıklarından etkilendiğinin en büyük kanıtlarındandır. Mide kanserinin sebebi henüz netlik kazanmamıştır ancak risk oluşturduğunu bildiğimiz durumlar mevcuttur. Bunlardan değiştirmeyeceklerimiz: ırk( Asya ve Afrika toplumunda daha fazla), yaş( mide kanserli hastaların çoğunluğu 72 yaşından büyüktür), cinsiyet(erkeklerde daha sık) gibi faktörlerden sonra değişiklik yapabileceğimiz bir faktör olan beslenme alışkanlıkları gelmektedir. Tütsülenmiş, tuzlanmış, turşuya basılmış veya aşırı tuzlu yiyeceklerden zengin yiyecekleri yiyenlerde mide kanseri gelişme riski artmaktadır. Diğer taraftan taze sebze meyvelerin yenilmesi, yüksek doz C vitamini alımı, sarımsak, yeşil çay bu hastalığa karşı koruyucu olabilmektedir. Yine mide kanseri riskini mide iltihabına sebep olarak 6 kat arttırdığını bildiğimiz Helikobakter pilori isimli bakteri varlığı da değiştirebileceğimiz sebepler arasındadır. Toplumun büyük çoğunluğunda bulunan bu bakteri genelde midede yaşar ve oluşturduğu iltihabın devamında mide ülseri ve mide kanseri oluşumuna zemin hazırlar. Sigara içenlerde içmeyenlere göre daha sık mide kanseri rastlanmaktadır. Bilinen risk faktörlerinin çoğunu taşıyan kişilerde mide kanseri gelişmeyebilir. Örneğin; birçok kişinin midesinde Helikobakter pilori bakterisi vardır, fakat hiç mide kanseri gelişmez. Diğer taraftan bilinen risk faktörü olmayanlarda bazen bu hastalık ortaya çıkabilmektedir. Mide kanseri farklı tiplerde olsa da aynı belirtilerle karşımıza gelirler. Ancak sinsi seyirli bir hastalıktır ve bulgular maalesef geç belirir. Karında mide bölgesinde belirli-belirsiz bir rahatsızlık hissi en sık başlangıç belirtidir. Hastalığın ileri evrelerinde en sık belirtiler kilo kaybı ve karın ağrısıdır. İştahsızlık, halsizlik, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, midede dolgunluk ve şişkinlik hissi diğer belirtilerdir. Kan tükürme sık rastlanan belirti değildir fakat gizli kanama sıktır. Hastaların bir kısmı karaciğer büyümesi, karında sıvı birikmesi veya sarılık gibi ilerlemiş hastalık bulguları ile karşımıza çıkarlar. İleri evrelerde sol köprücük kemiği üstü lenf bezi büyümesi ele gelebilir. Bu belirtiler çoğunlukla kanser dışı nedenlere bağlıdır. Ülser, gastrit ve infeksiyon gibi diğer sağlık problemleri aynı belirtilere sebep olabilir. Mide kanserinde temel tanı aracı üst gastrointestinal endoskopidir(ışıklı kamerayla midenin içine bakılması). Bu yöntemle mide iç yüzeyi tamamen görülür ve şüpheli alanlardan parçalar alınarak tanı konulur. Endoskopi ve biyopsi ile mide kanserlerinin %95'den fazlası tanımlanabilir. Tanı kesinleştikten sonra hastalığın derecesinin belirlenmesi için bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans, abdominal ultrasonografi ve endosonografi hastalığın yaygınlığını gösterme açısından yararlıdırlar. Diğer bir yöntem de laparaskopidir (genel anestezi altında ışıklı bir kamera ile karın içerisine bakılması). Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi bu yazının amacı elimizde olan ve değiştirebileceğimiz etkenlerden haberdar olmaktır. Gayretimizi buraya yöneltmeliyiz. Beslenme alışkanlığımızı düzenlemek, taze meyve ve sebze tüketmek, tütsülenmiş gıdalardan ve alkol- sigaradan uzak durmak, mide kanseri gibi pek çok kanser türü için koruyucudur. Unutmayalım ki değerli hemşerilerim 'korumak hastalığı tedavi etmekten daha kolaydır'. En kalbi hürmetlerimle sağlıklı günler diliyorum

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hacilarhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.